Hakimlerin yargılama faaliyeti nedeniyle tazminat taleplerinde HMK 46.maddesinde sayılan nedenler dışına çıkılamaz.
DAVA : 1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı Yargıtay 4. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, davanın esastan reddine karar verilmiştir.
2. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
KARAR : I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı dava dilekçesinde; Ankara hâkimi olarak görev yapmaktayken 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında Hâkimler ve Savcılar Kurulunun 13.02.2017 tarihli ve 2017/35 sayılı kararıyla meslekten çıkarıldığını, avukatlık yapmak için baroya kaydolmak istediğini ve Ankara Barosu Yönetim Kurulunun 06.09.2017 tarihli kararıyla bu talebinin kabul edildiğini, Adalet Bakanlığının yeniden değerlendirme için kararı geri göndermesi üzerine Baronun mesleğe kabul kararında ısrar ettiğini, bu karara karşı Adalet Bakanlığınca idari yargıda yürütmeyi durdurma istemli olarak iptal davası açıldığını, Ankara 5. İdare Mahkemesinin 08.02.2018 tarihli ara kararıyla yürütmeyi durdurma kararı verildiğini ve 28.02.2018 tarihinde baro levhasından kaydının silindiğini, Mahkemenin 04.05.2018 tarihli kararıyla baroya kayıt işleminin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Ankara Barosunun işleminin iptal edildiğini, bu kararın istinaf incelemesi yapan Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi kararıyla kesinleştiğini, yargı yollarının tüketilmesi üzerine Türkiye Barolar Birliğinin yanında müdahil olarak Anayasa Mahkemesine başvurduklarını, Anayasa Mahkemesinin 04.11.2020 tarihli kararıyla bireysel başvuru talebinin haklı görüldüğünü ve ihlâl kararı verilerek dosyanın Ankara 5. İdare Mahkemesine gönderildiğini, Mahkemenin yeniden yargılaması sonucunda 30.12.2020 tarihli kararla davanın reddine hükmedildiğini ve sonuç olarak 25.02.2021 tarihinde yeniden baroya kaydının yapıldığını, bu süreçte 28.03.2018-25.02.2021 tarihleri arasında avukatlık mesleğini yapamamasından dolayı maddi ve manevi zarara uğradığını, ilgili hâkim ve istinaf üyelerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 46. maddesi kapsamında sorumlu olduklarını ileri sürerek belirsiz alacak davası olarak 10.000TL maddi tazminat ile 40.000TL manevi tazminatın davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, HMK’nın 46. maddesi koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Bir yanıt yazın